Mesanenin (idrar torbası) yapısı ve fonksiyonu nedir?
İdrar torbası (Mesane), böbreklerde üretilen idrarın biriktiği yerdir. İdrar torbası ile böbrekler arasında üreter denilen bir kanal vardır. İdrar torbasının altında ise idrarın yapıldığı ve erkeklerde penisten, kadınlarda vajinanın hemen üstünden dışarı açılan bir kanal (üretra) bulunur. İdrar torbası erkeklerde bağırsakların önünde bayanlarda ise rahmin altında yer alır. Bu organ kaslardan oluşan içi boş bir topa benzer, yaklaşık boyutu bir portakal kadardır ancak boş olduğunda küçülüp doldukça genişleyen elastik bir yapıya sahiptir. Normal bireylerde mesanede 350 ile 500 ml arasında idrar birikebilir.
Mesane kanseri nedir?
Mesaneni birçok hastalığı olabilir, bunlar; İltahabı (sistit), iyi huylu tümörleri, aşırı aktivitesi, çalışmaması, küçülmesi, kanser gelişimi gibi. Mesane kanseri, vücuttaki diğer kanserlerde olduğu gibi, mesane içindeki hücrelerin anormal büyümesi sonucu oluşan bir hastalıktır. İdrar torbasının iç tabakası farklı bir yapıdadır, altında kendisini oluşturan kasılmasını sağlayan ve elastik yapısını veren kas tabakası vardır. Dış yüzeyinde yine mesaneyi saran ve koruyan bir zarı vardır. Bu yapının içinde kan damarları, sinirler, yağ hücreleri gibi birçok farklı doku vardır. Bu farklı yapıların her birinden kanser gelişebilir. Kanser hangi yapıdan gelişirse onun adını alır, ancak en sık görülen tipi iç yüzeyini döşeyen hücrelerden gelişen kanserdir. Buna Transizyonel Cell Carcionam (TCC, Değişici Epitel Hücreli Kanser) adı verilir ve bütün mesane kanserlerinin % 90 dan fazlasını oluşturur. Bu tümör genellikle iç yüzeyi düzgün olan idrar torbasında büyümüş bir karnıbahar gibi görünür.
Mesane kanseri neden oluşur?.
Bu konuda söylenebilecek en net etken sigaradır. Bunun dışında bazı fabrikalarda kullanılan kimyasallara maruziyetin de mesane kanserine neden olduğu düşünülmektedir.
Mesane kanseri belirtileri nelerdir?
Mesane kanserinin en belirgin şikayeti AĞRI VE YANMA OLMADAN KANLI İDRAR YAPMADIR. Bunun dışında bazen, idrar yapmada güçlük, sık idrara çıkma gibi şikayetlere neden olabilir. İdrarda gözle görülür kanaması olan hastaların vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurması gerekir. Ancak şunu da söylemek gerekir ki, idrarda kanama yapan tek sebep idrar torbası kanseri değildir. Bu yüzden bu ayırım doktora bırakılmalıdır.
5- Mesane kanseri tanı koyma yöntemleri nelerdir?
Tanı koymanın birinci basamağı, hastanın öyküsünün iyi alınması ve ayrıntılı bir fizik muayenedir. Bu aşamadan sonra özellikle idrar tahlili ve Ultrasonografi ilk tanı koymak için genellikle yeterlidir. Ultrasonografide idrar torbası içindeki tümörler çok küçük olmadığı takdirde görülebilir. İdrarda kanaması olan ancak ultrasonda bir bulgu olmayan hastalara yapılacak ikinci aşama idrar torbasının kameralı endoskopik aletlerle incelenmesidir (Sistoskopi). Sistoskopi sırasında görülen kitle alınarak hem tanı koyulur hem de tedavi edilmiş olur.
Sistoskopi: Bu işlem genel, spinal (belden uyuşturma) veya lokal anestezi (sadece idrar kanalının uyuşturulması) altında yapılabilir. Kameralı sistemle idrar deliğinden girilerek mesaneye ulaşılır. Bütün mesane ayrıntılı incelenerek kitle varsa bu kitle kazınarak buradan alınır. Bundan sonra alınan parçanın patoloji tarafından incelenmesi gerekir. Net tanı patoloji sonucuna göre konulur. Patoloji sonucu hem kanser tipini, hem kanserin agresiflik derecesini, hem de kanserin idrar torbasının derinlerine ulaşıp ulaşmadığı hakkında bilgi verir. Bu bilgiler hastanın tedavi sürecinde yol belirleyicidir.
Mesane Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Daha önce bahsedildiği gibi mesane kanserinin birkaç türü vardır ve en sık görülen tipi TCC dir. Ancak bu tipin de agresiflik derecesi farklı olan tipleri vardır. Bunun dışında bu kanserin bazı tipleri sadece idrar torbasının iç yüzeyinde iken, bazıları daha derinlere yayılmış olur. Tedavi seçenekleri değerlendirilirken bunların yanı sıra başka birçok faktör göz önüne alınır;
⁃ Kanserin tipi
⁃ Kanserin hangi derinlikte olduğu (yüzeyel, derin)
⁃ Kanserin evresi (yayılım durumu)
⁃ Kanserin grade’i (agresiflik durumu)
⁃ Kanserin büyüklüğü (çapı)
⁃ Kanserin sayısı (mesane içinde birden fazla tümör olabilir)
⁃ Nüks edip etmediği
⁃ Metastaz varlığı gibi.
Sistoskopi ve TUR-M: Ultrasonografi veya tomografi gibi filmlerle mesane kanserinden şüphelenilen hastalarda ilk yapılacak işlem Sistoskopidir. Yukarıda bahsedildiği gibi bu işlem tanı koymaya yaradığı gibi, kanserin buradan tamamen kazınabilmesi durumunda hasta tedavi edilmiş de olur. Ancak bu tedavi bazen tedavide yeterli olabileceği gibi bazen de tedavinin ilk aşaması olur. Bu işlem idrar torbası kanserinin kapalı yöntemle tedavi edilmesi işlemidir ve (TUR-M) adı verilir.
Bu aşamadan sonra patolojiden gelen sonuca göre hastanın takip ve tedavi protokolü belirlenir. Patoloji sonucunda aşağıdaki sonuçlardan birisi gelebilir ve ona göre tedavi ve takip şeması değişir.
a) CIS: Bu sonuç Tümörün çok yüzeyel olduğunu ancak agresif seyredebileceğini gösterir. Genellikle etrafta başka tümörlerde bulunur. Hastalar 3 aylık sistoskopi takiplerine alınır. Hastanın durumuna göre idrar torbası içerisine sondayla ilaç verilen bir tedavi başlanabilir.
b) Ta: Bu tümörün, idrar torbasının iç yüzeyindeki ilk tabakayı tuttuğunu gösterir. Bu hastalara genellikle ek tedavi gerekmez, ancak 3 ay ve 9 ay sonra sistoskopinin tekrarlanması gerekir. Bundan sonra da hasta belli aralıklarla sistoskopi ile takip edilir.
c) T1: Tümörün mesanenin iç yüzeyinin bir altındaki tabakayı (ikinci tabaka) tuttuğunu gösterir. Bu hastalar daha yakın takip edilmeli ve ek tedavi almalıdır. İlk etapta yapılacak işlem yaklaşık 4-6 hafta sonra sistoskopinin tekrarlanmasıdır. Bu işlemde eski kazıma alanından tekrar kazıma yapılarak tümörün daha derinlerde olup olmadığı araştırılır. Sonuç yine T1 olarak gelirse bu aşamada hastaya ilaç tedavisi başlanır. Burada 2 çeşit ilaç kullanılabilir, ancak ikiside ağızdan veya damardan verilen ilaçlar değildir. Bu ilaçlar hastaya bir sonda takılarak idrar torbası içerisine verilir. İlaç verildikten sonra sonda çıkarılır ve 2 saat boyunca hastanın tuvalete gitmemesi istenir. İlaç ilk etapta haftada bir 6 hafta boyunca, daha sonra hastanın durumuna göre ayda bir olmak üzere 1 veya 3 yıl boyunca devam edilir. Bu sırada mutlaka 3 ayda bir sistoskopi işlemi tekrarlanmalıdır. Eğer aradaki sistoskopilerde yeniden tümör gelişirse o zaman tedavi değişebilir.
d) T2: Tümörün, orta tabaka olan kas tabakasına ulaştığını gösterir. Bu hastalarda tek çözüm bütün idrar torbasının alındığı ameliyatlardır. Bu ameliyata Radikal Sistektomi adı verilir. İdrar torbası alınan hastaya kendi barsağından yeni bir idrar torbası yapılır. Bu torba ya hastanın karnının yan tarafına cilde birleştirilir, yada kendi idrar kanalına birleştirilir.
e) T3: Tümörün idrar torbasının dış zarına ulaştığını gösterir. Bu durumda kanserin başka organlara sıçrayıp sıçramadığını ayrıntılı bir şekilde incelemek gerekir. Eğer bir yayılım yoksa bu hastalara da Radikal Sistektomi ameliyatı yapılır ancak ameliyat sonrası hastalara genellikle Kemoterapi de vermek gerekir.
f) T4: Tümörün idrar torbasının yanındaki organlara sıçradığını gösterir. Bu tanı genellikle patoloji ile değil, çekilen filmlerle (radyoloji) ile konur. Bu hastalara Kemoterapi ve Radyoterapi yapmak gerekir.[vc_row bg_type=”grad” bg_grad=”background: -webkit-gradient(linear, left top, left bottom, color-stop(21%, #E3E3E3), color-stop(24%, #E3E3E3));background: -moz-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 24%);background: -webkit-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 24%);background: -o-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 24%);background: -ms-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 24%);background: linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 24%);”][vc_column][vc_custom_heading text=”Randevu & Bilgi”]