HPV son yıllarda en hızla yayılan cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasındadır. HPV cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte kontamine eşyalardan, genel tuvalet, duş gibi hijyenik olmayan ortamlardan bulaşabildiği ve doğum sırasında anneden bebeğe geçebildiği bildirilmektedir. Hastalık kontrol ve önleme merkezinin (cdc.gov) verilerine göre, her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde 34800 den fazla kadın ve erkeğe Human Papilloma Virüs’ün (HPV) neden olduğu kanser teşhisi koyulmaktadır.

Virüs bulaştıktan sonra herkeste ve hemen genital siğile neden olmaz ve uzun yıllar vücutta sessiz kalabilir. Genital siğile neden olan HPV virüs tipleri bulaştıktan sonra, siğil birkaç ay ya da birkaç yıl sonra ortaya çıkabilir, bu durumda bu süre içerisinde kişi taşıyıcı durumunda olur ve virüsü başkalarına bulaştırabilir.

HPV, rahim ağzı (serviks) kanserinin bilinen en önemli ve en yaygın sebebidir.
Erkekler ise HPV konusunda iki sebeple dikkatli olmak zorundadır: 1- HPV taşıyıcısı olabilirler ve partnerlerine bu hastalığı bulaştırabilirler, 2- Erkeklerde nadirde olsa görülen penis, anüs ve boğaz kanseri gibi HPV ilişkili kanserlerden korunmak için.
Diğer bir yandan kadınlarda kronik üriner sistem enfeksiyonlarına ve vajinite de sebep olmaktadır. HPV cilt-cilt veya müköz membranların teması sonucunda bulaşan bir virüstür.

HPV TİP 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 42, 58 VE 59’un rahim ağzı kanseri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir.

HPV teşhisi nasıl koyulur?
Genellikle genital bölgede oluşan lezyonlar (siğiller) tanı koydurucudur. Bu siğiller genellikle toplu iğne başı kadar büyük, kabarcıklı ve pürtüklü yapıdadır. Birden çok ve yan yana olduklarında karnabahar benzeri bir görünüm alabilirler. Lezyon küçükken deri rengine yakın olup, büyüdükçe kahverengi kabartılar halini alır. Ağrı yapmazlar ancak bazen kaşıntı yapabilirler, genital bölge kıllarının temizliği sırasında veya ilişki sırasında kanayabilirler.

Erkekte en sık penis gövdesinde, testislerin üzerinde, kasıklarda ve anüste görülür ancak, oral seks sonrası bazen boğazda ve idrar kanalının içerisinde de lezyonlar görülebilir.
Siğillerin görülmesi tanı koydursa da, siğil HPV bulaşan herkeste oluşmadığından, ve birçok HPV virüs tipi olduğundan, hastalık şüphesi olan kişilerin test yaptırması büyük önem arz etmektedir. Böylece hem taşıyıcılık anlaşılabilir, hem de virüs varsa, kansere sebep olabilecek yüksek risk grubunda olup olmadığı öğrenilebilir.
Birlikte çalıştığımız laboratuarlarda;

REVERSE LİNE BLOT YÖNTEMİYLE OPEGEN BY OPERON HİGH+LOW PAPİLLOMA STRİP KİTİ İLE FUJİREBİO CİHAZINDA HPV DNA GENOTİPLENDİRME TESTİ ÇALIŞILMAKTADIR.

Laboratuvar testi için hastadan örnek alımı nasıl yapılır?
Hastada siğil varsa siğillerden, siğil yoksa üretral veya vajinal sürüntü örnekleri alınır.
Yapılan test sonucunda; Düşük risk, Muhtemel yüksek risk ve Yüksek risk grubunda yer alan 40 HPV tipini genotiplendirilir.

İncelenen HPV Tipleri ;
Düşük Risk Grubundaki HPV tipleri ; Tip 6, Tip 11, Tip 40, Tip 42, Tip 43, Tip 44, Tip 54, Tip61, Tip62, Tip71, Tip 72, Tip74, Tip81, Tip83, Tip84, Tip91.
Muhtemel Yüksek Risk Grubundaki HPV Tipleri : Tip 26, Tip53, Tip66, Tip67, Tip68, Tip69, Tip70, Tip73, Tip82.
Yüksek Risk Grubundaki HPV Tipleri : Tip 16, Tip 18, Tip31, Tip33, Tip35, Tip39, Tip45, Tip51, Tip52, Tip56, Tip58, Tip59.

Siğil Tedavisi
HPV virüsünü vücuttan atacak, yani hastalığı tedavi edecek bir yöntem henüz bulunmamaktadır. Siğil tedavisi sadece bu siğillerin temizlenmesini, bu yolla bulaşıcılığı azaltmayı ve kozmetik görünümü iyileştirmeyi amaçlar. Ayrıca az sayıda siğil için yapılacak tedavi daha kolay olurken, geciken vakalarda çok yaygınlaşan siğillerin temizlenmesi daha büyük cerrahi işlemler gerektirebilir.
Tedavide; kremler, kriyoterapi (dondurma), elektrokoterizasyon (yakma) ve cerrahi işlemler kullanılabilir.
Kliniğimizde muayeneyi takiben uygun tedavi seçeneklerinden biri ile Siğil Tedavisi yapılmaktadır

HPV Aşısı
HPV aşılaması ile bu virüsün neden olduğu kanserlerin %90’ından fazlası önlenebilir. HPV aşısının kullanıma girmesinden sonra HPV ilişkili kanserlerin sayısında büyük düşüşler görülmüştür.

HPV aşısı kimlere yapılmalıdır?
Aşı hem kadınlara hem erkeklere yapılabilir ve önerilir. En uygun aşılanma 9 ila 21 yaş aralığı olmakla birlikte tüm dünyada kabul edilen ideal yaş 11-12’dir. Çok partnerli ilişkilerin yaygın olduğu toplumlarda 26 yaşından sona HPV aşılaması önerilmemektedir. Çünkü bu yaşa kadar bu virüsün bulaşmış olma ihtimali çok yüksek olarak kabul edilir. Ancak ülkemiz kültür ve inancı göz önüne alınırsa ilişki deneyimi olmamış bireylerin yaş sınırı olmadığı düşünülebilir. HPV bulaşması açısından yüksek risk grubundaki erkeklerde 45 yaşına kadar aşı yapılabilir. HPV virüsünün bulaşmasından sonra aşılamanın önemi olmadığı düşünülürse, çocuklarımızın geleceğini koruma adına, erken yaşta aşı yapılmasının önemi daha net anlaşılabilir

Kaç kez aşı yapmak gerekir?
15 yaşının altındaki erkek ve kız çocuklarına bir doz aşı ve takiben 6 ay sonra ikinci doz aşı (rapel) yapılması yeterlidir.
15 yaşından büyüklerde birinci dozdan sonra iki ay beklenir ve ikinci doz yapılır, son doz ise ikinci dozdan dört ay sonra yapılır. Yani 3 doz aşı 6 aylık bir süreçte yapılır ve biter. Örnek verecek olursak; 1 Ocakta 1. Doz aşı yapılınca, ikinci doz 1 Martta, üçüncü doz 1 Temmuz da yapılır.

Aşının olası Yan Etkileri nelerdir?
HPV aşısı canlı veya ölü virüs bulundurmaz, bu nedenle iltahap, kanser veya ölüm gibi ciddi yan etkiler görülmez, çocukluk döneminin diğer aşılarında olduğu gibi hafif şikayetlere sebep olabilir;
Kolda, aşı yapılan yerde kızarıklık ağrı ve şişlik görülebilir
Ateş
Başağrısı ve yorgunluk hissi
Burun akıntısı
Kas ve eklem ağrısı
Kliniğimizde muayene işlemlerine gerek olmadan, doktor kontrolü ve görüşmesi sonrasında HPV aşısı yapılmaktadır