[vc_row][vc_column][vc_column_text]
Penis anatomisi ve yapısı nasıldır?
Erkek cinsel organı olan penisin, gövdesi, başı ve üzerini örten derisi vardır. Derinin altında kalın bir zar vardır, bu zar elastik bir yapıdadır ve içindeki yapıları korur. Penisin iç kısmında ise 3 adet boru veya uzun tüpe benzer yapı vardır. Bunlardan alt kısımda olan (testislere bakan uzun hatta) süngerimsi bir yapıdır ve içinden idrar ve meninin boşaldığı kanal geçer. Bu kanal prostata oradan da idrar torbasına açılır. Bu tüpün üstünde ise yanyana iki tüp daha bulurur. Bunlar zengin kan damar yapısına sahiptir. Ereksiyon (sertleşme) sırasında bu damarlardan gelen kan akımı hızlı bir şekilde artar ve bu tüplerin içi kanla dolar. Kanı geri götüren damarların ağzı ise bu sırada kapanarak kanın bu tüplerde hapsolması sağlanır, böylece kanla balon gibi şişen bu tüpler ereksiyonu sağlar.
Sertleşme sorunun ne demektir ve sebepleri nelerdir?
Sertleşme sorunu, penisin başarılı bir cinsel ilişkiyi gerçekleştirebilecek sertlik düzeyine hiç ulaşamaması veya ilişki boyunca bu sertlik düzeyini sağlayamaması (erken yumuşaması) olarak tarif edilir. Bu sürekli bir durum olabileceği gibi ara ara da olabilir. Tıpta bu duruma Erektil Disfonksiyon denir.
Sağlıklı bir ereksiyon (sertleşme) beyin ve omurulikten gelen sinirlerin, vüuttaki hormonların ve kan damarlarının senkronize çalışmasıyla ortaya çıkan aslında çok komplex bir olaydır. Dolayısıyla bu işleve katılan yapılardan herhangi birinde problem olması halinde sertleşme sorunu ortaya çıkar. Aynı zamanda ereksiyon için düşünce, dokunma, görsel veya işitsel bir uyaran gereklidir. Bu uyaranlarda veya düşünce yapısında olacak problemler de ereksiyon problemlerine yol açar.
Dolayısıyla ereksiyon problemlerini 3 ana başlığa ayırabiliriz;
1- Psikolojik nedenler
2- Organik nedenler
3- Karma (mikst ) tip, hem psikojenik hem organik problemlerin birlikteliği
Organik nedenlerin birkaçı şöyledir: Penis damarlarında (atar damar darılğı, toplar damarda kaçak) problem. Penise giden sinirleri etkileyen hastalıklar; Şeker hastalığı, beyin hastalıkları, omurilik hastalıklar, prostat veya bu bölgede yapılan ameliyatlarda sinir hasarı, ışın tedavisi. Hormonal problemler (testosteron eksikliği, prolaktin fazlalığı, tiroid hormon sorunu), sistemik hastalıklar (Hipertansiyon , karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, kanserler vs), penisin kendi yapısında bulunan problemler (peyronie plağı) gibi.
Sertleşme bozukluğunun (Erektil Disfonksiyon) tanısı nasıl konulur?
Tanı koymanın birinci basamağı, hastanın öyküsünün iyi alınması ve ayrıntılı bir fizik muayenedir. Öykü alınması özellikle hastanın cinsel ilişki girip giremediğini, cinsel ilikli alışkanlıklarını ve sıklığını, cinsel ilişkiden aldığı hazzı öğrenmemize yardımcı olur. Bunun dışında yukarıda sayılan organik bir problem olup olmadığı sorulan bazı sorularla anlaşılmaya çalışılır. Yine hastanın muyanesinde peniste ve testislerde herhangi bir problem olup olmadığına bakılır.
Hastaların cinsel ilişki alışkanlıklarını sorguladığımız, uluslararası kabul edilmiş bir sorgu formu bulunur. Bu form doldurularak puanlama yapılır ve hastanın ereksiyon probleminin derecesi belirlenmeye çalışılır.
Bu bölümden sonra bazı kan tahlilleri yapmak gerekir. Bunlar bazı hormonları, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını, kolesterol seviyesini ve kan sayımını kapsar. Eğer idrar şikayetleri varsa idrar tahlili yapmak gerekir.
Görüntüleme (radyolojik) yöntem olarak günümüzde Renkli Ultrason olarak bilinen ve penise yapılan Penil Renkli Doppler Ultrasonografi tetkiki organik bir problem olup olmadığı konusunda oldukça faydalıdır.
Bir diğer test ise hastanın bir gözlem odasında gece boyunca uyuyarak takip edilmesi esasına dayanır. Bu testte penise bazı algılayıcı cihazlar takılır ve gece boyunca kaç kez ve ne kadar süreyle ereksiyonları olduğu hesaplanır. Ancak bu yöntem çok yaygın değildir.
Ereksiyon Problemlerinin tedavisi nasıl yapılır?
Tedavi kararı vermek için öncelikli olarak ereksiyon probleminin nedeni ortaya koyulmalıdır. Neden ortadan kaldırılabilirse problem de düzeltilebilir. Ancak buna neden olan bazı hastalıkları ortadan kaldırmak mümkün olmaz (Şeker Hastalığı gibi), bu durumda aşağıda sayılan tedavilerden birini yapmak gerekebilir.
a) Yaşam tarzı değişiklikleri: Hafif düzeyde şikayeti olan hastalar günlük yaşamlarında yapacakları bazı değişikliklerle bu problemi çözebilir veya azaltabilirler.
⁃ Günlük fiziksel aktivitenin arttırılması
⁃ Şişmanlığın önlenmesi
⁃ Akdeniz diyeti (meyve, sebze, tahıl ve zeytin yağı ağırlıklı beslenme) ile beslenmenin arttırılması
⁃ Sigara kullanımının bırakılması
⁃ Şeker hastalarında kan şeker seviyesinin kontrolde tutulması
⁃ Kan basıncının (Hipertansiyon) düzenli tutulması
⁃ Depresyonun önlenmesi
⁃ Sık ve düzenli cinsel ilişki
⁃ Uzun süre bisiklete binmenin zararlı etkisi olabileceği düşünülmektedir.
b) İlaç tedavisi: Bu konuda yapılan en büyük yanlış, doktor kontrolü olmadan eczaneden ereksiyon sağlayıcı ilaçların satın alınarak kullanılmasıdır. Üroloji polikliniğine ereksiyon problemi ile başvuran ve şeker hastalığından haberdar olmayan birçok hasta bulunmaktadır. Bu şikayetle doktora gitmek sadece bu sorunu çözmekle kalmaz, altta yatan çok daha ciddi ve hayati bir hastalığı da ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. İlaç tedavisi hastalığın tanısı net olarak ortaya koyulduktan sonra doğru dozda ve sürede başlanmalıdır.
b) Vakum cihazı: Vakum cihazları plastik bir silindir, vakum pompası ve elastik sıkıştırma bandından oluşur. Penise kayganlaştırıcı madde uygulanır. Penis silindirin içine sokulur Silindirden dışarı doğru hava pompalanır. Böylelikle vakum etkisi yaratılır ve sertleşme olur. Silindirin serbest ucunda bulunan sıkıştırma bandı sertleşmiş penisin köküne yerleştirilir. Böylelikle sertlik düzeyinin devamı sağlanmış olur. Silindir penisten ayrılır. Sıkıştırma bandı yarım saat süreyle penis üzerinde durabilir. Bant çıkarılıncaya kadar sertleşmeyi devam ettirir. Ağızdan alınan ilaçların tedaviye girmesiyle birlikte kullanımı çok azalmıştır.
c) Kendi kendine iğne yapma (self enjeksiyon): Tablet tedavisinden fayda görmeyen hastalara uygulanabilen bir yöntemdir. Doktor tarafından bir ilaç karışımı hazırlanarak hastaya serum torbasında verilir. Hasta buradan tarif edilen miktarda ilacı enjektöre alarak kendi penisine iğne yapar. Ancak bu uygulama hem zordur hem de kalıcı ereksiyonlara bağlı penis hasarı problemlerine yol açabileceğinden çok dikkatli kullanmak gerekir.
d) Ameliyat (Cerrahi tedavi): İlaç tedavilerinden fayda görmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen, kullanamayan hastalara yapılacak tedavi cerrahi tedavidir. Cerrahi tedavide penis içine ereksiyonu sağlayacak protezler yerleştirilir. Bu sırada varsa penis eğrilikleri veya plak adı verilen yapılar da tedavi edilir. Bu cihazlar birinci soruda anlatıldığı üzere penisin iç yapısında ereksiyonu sağlamak için kan dolan tüplerin içerisine yerleştirilir. Birkaç çeşit penis protezi bulunmaktadır. Bunlar kabaca ikiye ayrılır; bükülebilir ve şişirilebilir protezler olarak.
⁃ Tek parçalı penis protezi: Bu tip protezler bükülebilir protezler olarak adlandırılır. Sert bir çift çubuk penis içine yerleştirilir. İyileşmeyi takiben hasta ilişkiye gireceği sırada penisi düzleştirir, ilişki sonrası ise penisi eliyle bükerek çamaşırın giyinebilir.
⁃ İki parçalı penis protezi: Şişirilebilir penis protezidir. Penisteki tüplerin içine iki adet şişebilen balon yerleştirilir. Bu balonların ucuna bağlanan bir su pompası vardır. Bu pompa dışarıdan görünmeyecek şekilde testislerin yanına yumurta torbasının içine yerleştirilir. Hasta ilişkiye gireceği zaman bu pompaya basarak penis ereksiyonunu gerçekleştirir. İlişki bitiminde ise yine pompa yardımıyla penisi normal haline getirir.
⁃ Üç parçalı penis protezi: Bu da şişirilebilir bir protez çeşidirir. Bunun iki parçalıdan farkı su rezervuarının ymurta torbasına değil göbek altında idrar torbasının yanına yerleştirilmesidir. Bu rezervuardan suyu penis içindeki balona taşıması için bir mekanizma bulunur ve bunun düğmesi yine testislerin yanına yerleştirilir. Iki parçalıya göre testisin yanında bulunan mekanizma daha küçük olduğundan hasta konforu daha iyidir.
Sertleşme sorunlarının tedavisinde etkili bir yöntem: ESWT
[/vc_column_text][vc_row_inner][vc_column_inner][vc_media_grid element_width=”3″ grid_id=”vc_gid:1617127388539-151b4be201e8e24b6df455cb814932aa-4″ include=”1197,1196,1195,1194″][/vc_column_inner][/vc_row_inner][/vc_column][/vc_row][vc_row bg_type=”grad” bg_grad=”background: -webkit-gradient(linear, left top, left bottom, color-stop(21%, #E3E3E3), color-stop(23%, #E3E3E3));background: -moz-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 23%);background: -webkit-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 23%);background: -o-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 23%);background: -ms-linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 23%);background: linear-gradient(top,#E3E3E3 21%,#E3E3E3 23%);”][vc_column][vc_custom_heading text=”Randevu & Bilgi”]